Dialektik Felsefe, farklı kavramların ve fikirlerin çatışmasının temelini oluşturan bir felsefe teorisi. Genellikle çelişkiler içeren çözümleme yöntemidir. Bu teori doğadan, tarihten ve diğer alanlardan alıntılarla desteklenmiştir.
YÖNTEM
Dialektik Felsefe’nin temelinde, bir konu üzerine konuşmaya ve çözümlemeye başlamak için iki farklı pozisyonu alıp, aradaki çatışmayı çözmek vardır. Bu iki pozisyon arasındaki çelişkileri çözmek, tezin ve antitezin karşılıklı olarak kabul edilmesi ve çözülmesi gereken bir çatışma oluşturur.
KISA TARİHÇE
Dialektik Felsefe, özellikle Platon ve Aristoteles tarafından desteklenen oldukça eski bir felsefe teorisi. Kökeni M.Ö. 500 yıllarına kadar uzanır. Yeni Platonculuk ve Neoplatonizm akımlarının ortaya çıkışının ardından, Hristiyanlık'ta gelişti ve daha sonra 16. yüzyılda Hegel tarafından, tarihin gelişimini açıklamak için geliştirilen bir teori haline geldi.
ÖRNEK
Dialektik Felsefe, çelişkileri çözmeyi amaçlayan bir yöntemdir. Hegel’in ünlü kavramı olan üçlü çatışma, bu çözümleme yönteminde kullanılır. Hegel’e göre, çatışma iki özdeden oluşur: Tez ve Antitez. Tez, bir fikir veya konu hakkındaki bir görüşü temsil eder; Antitez ise aynı konuyla ilgili tam tersi bir görüşü temsil eder. Son olarak, çözümlemeyi üçüncü bir pozisyon olan Sentezle tamamlamak mümkündür.
Örneğin, kültürün önemine ilişkin bir tartışma için, Tez kültürün önemini vurgularken, Antitez kültürün tahribatını vurgulayabilir. Sentez pozisyonu ise, ikisinin arasında kalabilir ve bu tartışmanın çözümünde tez ve antitezin her ikisinin de doğru olduğunu kabul etmek olabilir.
Dialektik felsefe, tarihsel bir akım olarak bilinen Hegelci düşünceyi temsil eder. Temel fikri, özney ve nesnenin arasındaki ilişkinin birbiriyle çatışmasından gelen değişimin kaynağıdır. Bu akım, insan düşüncesindeki çatışmaların zorunlu çözümleri olduğu fikrini savunur. Dialektik felsefe, her ikisi arasındaki ilişkiyi çelişki olarak gören ve aradaki çatışmayı ortadan kaldıran sinerjik bir etkiden hareketle, yani çatışmaların sentezini esas alır. Heidegger'in tanımladığı gibi, dialektik felsefe “özney-nesne arasındaki aşamaların aracılığıyla ikisinin birbirinden çıkarmasıdır”.
Dialektik felsefe, özney-nesnenin arasındaki ilişkiyi bir iletişim olarak görür. İletişim, birbirinden bağımsız olarak düşünülen özney ve nesnenin birbirine etkide bulunduğu anlamına gelir. Özney ve nesne arasında bir anlaşmazlık varsa, bu anlaşmazlık, çatışma ve özgür irade aracılığıyla çözülmelidir. Bu iletişimin sonucu olarak, özney ve nesne arasındaki ilişki yeni bir kavramın doğmasına ve ortaya çıkmasına yol açar. Bu kavram, özney ve nesne arasında bir kompozisyon olarak ortaya çıkar.
Dialektik felsefe, özney-nesnenin arasındaki ilişkiyi bir süreç olarak görür. Bu süreç, nesnenin özneye etkisini ve özneyin nesneye etkisini içerir. Bu süreç, iki taraf arasındaki ilişkinin evrimi için gerekli olan yeni fikirlerin ortaya çıkmasını da sağlar. Hegemonik bir nesnenin etkisi, özneyi değişime zorlar. Özneyin etkisi de nesneyi değiştirerek onu yeni bir şeye evirir. Sonuç olarak, bu süreçte her iki taraf da değişir ve zamanla ilişkiler daha iyi bir hale gelir.
Dialektik felsefe, insan düşüncesindeki çatışmanın zorunlu çözümünü savunur. Bu akımın temel amacı, insanlar arasındaki çatışmanın çözümünün aynı zamanda iyileşme olmasını sağlamaktır. Bu nedenle, dialektik felsefe, çatışmaların kökenini inceler ve çözümün iki tarafın da anlaşması ile çatışmayı ortadan kaldıracağını öne sürer. Bahsi geçen akım, insanlar arasındaki çatışmaların çözümü olarak diyalog ve uyumu da önerir.
Dialektik felsefe, zorlu düşünmeyi teşvik eder. Bu akımın kullandığı teknikler, insanların düşüncelerini kritik bir şekilde incelemesini sağlar. Dialektik felsefe, insanların kendileri hakkındaki inançlarını değerlendirmelerine ve kendi düşüncelerini sorgulamalarına yardımcı olur. Dialektik felsefe, insanların düşünmeye devam etmesi için onlara zorlu sorular sormayı teşvik eder.
Son olarak, dialektik felsefe, özney ve nesnenin arasındaki ilişkiyi bir sinerji olarak görür. Sinerji, iki taraf arasındaki ilişkinin her iki tarafın da çıkarlarını koruyarak çatışmayı ortadan kaldıran bir etkiden hareketle ortaya çıkan bir sentez olarak tanımlanır. Dialektik felsefe, bu sentezin insan düşüncesindeki çatışmaların zorunlu çözümü olduğuna inanır ve her iki taraf arasındaki ilişkiyi yeni bir kompozisyon olarak görmektedir.