Psikolojik kompulsiyon, kişinin düşünceleri ya da hisleri engelleyemeyeceği, bir engelleme kalıbının belirgin özellikleri olarak tanımlanmaktadır. Psikolojik kompulsiyon, çoğu zaman bir korkuya veya kaygıya atfedilmektedir. Örneğin, bir kişi kendini öldüren birine kötü bir şeyler olacağından endişeli olabilir, bu durumu düşünmeyi tekrar etmek veya kontrol etmek şeklinde ifade edebilir. Psikolojik kompulsiyon, bir kişinin düşüncelerini, hislerini veya eylemlerini kontrol etmek üzere tekrarlayıcı davranışlar sergilemesi şeklinde de ifade edebilir.
Psikolojik Kompulsiyonun Belirtileri
Psikolojik kompulsiyon, genellikle korkuya veya kaygıya atfedilen tekrarlayıcı davranışlar veya düşünceler şeklinde ifade edilir. Kompulsiyon belirtileri, her bir kişide farklı olacak şekilde değişebilir; ancak genel olarak, fiziksel davranışlar, sözel davranışlar ve düşünceler arasındaki farklılıklar olabilir. Fiziksel davranışlar, bir kişinin kendisini, başkalarını veya nesneleri tekrar tekrar gözden geçirmesi şeklinde olabilir. Sözel davranışlar, söz hakkında tekrarlanan inançların özetlenebilmesini içerebilir. Düşünceler ise, kişinin kendisini veya başkalarını tehlikeye atmaktan ötürü kötü bir şeyler olacağından korkması şeklinde olabilir.
Psikolojik Kompulsiyonun Tedavisi
Psikolojik kompulsiyonun tedavisinde kullanılan en yaygın yaklaşımlardan biri, psikoterapidir. Psikoterapi, altı temel alana dayanmaktadır: çözüm odaklı terapi, kognitif davranışçı terapi, biyolojik tedavi, öneri terapisi, duygusal öğrenme ve destek alma gibi. Bu yaklaşımların amacı, kişinin kompulsiyonunu kontrol edebilmesi ve kaygı veya korkuyu azaltmak için yeni davranışlar öğrenmesidir. Bunun yanında, ilaç tedavisi de kullanılabilir. Antidepresanlar, trisiklik antidepresanlar veya anti-anksiyete ilaçları, psikolojik kompulsiyonun tedavisinde kullanılmaktadır.
Özet
Psikolojik kompulsiyon, kişinin düşünceleri veya hisleri engelleyemeyeceği bir engelleme kalıbının belirgin özellikleri olarak tanımlanmaktadır. Psikolojik kompulsiyon genellikle korkuya veya kaygıya atfedilen tekrarlayıcı davranışlar veya düşünceler şeklinde ifade edilir. Tedavi için kullanılan en yaygın yaklaşımlar, psikoterapi ve ilaç tedavisidir. Psikoterapinin amacı, kişinin kompulsiyonunu kontrol etmesi ve kaygı veya korkuyu azaltmak için yeni davranışlar öğrenmesidir. İlaç tedavisinde ise antidepresanlar, trisiklik antidepresanlar veya anti-anksiyete ilaçları kullanılmaktadır.
Psikolojik Kompulsiyon, obsesyonel düşüncelerin ve davranışların bir sonucu olarak ortaya çıkan bir tür anksiyete bozukluğudur. Psikolojik kompulsiyonun etkileri insanların hayat kalitelerini önemli ölçüde etkileyebilir. Psikolojik Kompulsiyon, kontrol dürtüleriyle, karşılaşılan stresleyici durumlara cevap olarak ortaya çıkan bir tür direnç mekanizmasıdır.
Psikolojik Kompulsiyonun belirtileri, tekrarlanan ve zorunlu düşünceler, davranışlar ve ritüeller olarak sınıflandırılır. Bu düşünceler ve davranışlar, kişinin günlük yaşamını etkilemektedir. Örneğin, kişi tekrarlanan kontrol ve kontrol etme dürtüleriyle baş edemeyebilir. Bu davranışlar, vaktin büyük kısmını alabilir ve kişiyi çevresindeki insanlardan istemsizce uzaklaştırabilir.
Psikolojik kompulsiyon tedavisinde, tekrarlayan düşünce ve davranışların kontrol altına alınması için çeşitli psikoterapiler kullanılır. İlaç tedavisinin de kullanılabileceği belirtilmelidir. Psikolojik kompulsiyon tedavisinin çeşitli psikoterapi teknikleri arasında kognitif davranışçı terapi (KDT) en çok kullanılan tedavi yöntemidir. KDT'de, kişinin düşüncelerini ve davranışlarını izleyerek, davranışlarının ve düşüncelerinin kontrolünü kazanmasına yardımcı olunur.
Tedavinin başarılı olması için, teşhis ve tedavinin erken başlanması önemlidir. Psikolojik kompulsiyonun başlangıç aşamasında yapılan tedavi, kişinin hayat kalitesini arttırır ve özgüvenini geliştirir. Psikolojik kompulsiyonun etkilerinden kurtulmak için, profesyonel bir destek almak gerekir.